Haftaiçi 12:00'a kadar verilen siparişleriniz aynı gün kargoya verilir.

10AM x All Talks

10AM x All Talks

Röportaj: Ataberk Kaçar

Seçil selam, seni tanıyabilir miyiz?

Nefesi kesilene kadar dans etmeyi seven, aynı filmi 3 defa izleyip yönetmenin kafasını çözmeyi seven, müziğin içinden geçmesine izin veren, tutkularıyla yaşayan biriyim. Aynı zamanda yaşadığı ülkede sıkışan, kendini yalnız hisseden ve ruhen yorgun 35 ine yeni girmiş çok fazla sorusu, anlayamadığı, hazmedemediği çok şeyi olan, kimse tarafından öğretilmese de şirket yönetmeyi öğrenen, aynı zamanda tasarım yapan, her daim kendiyle yarışan, hırslı bir iş kadınıyım.

Challenger, yargı machine, bi dur abla gibi pek çok tanımı olan biriyim. Üretmeyi çalışmayı çok seven ve çalışmaktan hiç yorulmayan biriyim. Yaşım ilerledikçe fiziki çalışmanın yerini daha çok düşünme aldı ve bu i na nıl maz haz veriyor. İnatçıyım, ikna olmam ama hiç durmam koşmaya devam ederim. 

Şu sıralar neler yapıyorsun? Bize bir gününden bahseder misin? Seni heyecanlandırsan gelişmeler var mı hayatında?

Şu sıralar en büyük challengeım sabah 6 da kalkabilmek:)

Her sabah 7 de uyanıyorum, 8de pilatese gidiyorum, pilatese gitmediğim günler min. yarım saat dans ediyorum(abartısız) 10-19.00 arasında ofiste oluyorum genelde. Benim için hayatta en önemli şeylerden biri rutinlerim, kontrolün bende olduğunu hissettiriyor.

Son birkaç haftadır yeni sezon hazırlıkları yoğunlaştığı için sıkca üretim tarafı ile ilgileniyorum. Elbette en büyük heyecanım Eylül ayı ürünü. Yeni birşey üretmek, herşeyini en ince ayrıntısına kadar düşünmek aşırı haz aldığım birşey.

Dijital dünyanın geleceği hakkında neler düşünüyorsun? Sence Instagram, TikTok gibi platformlar büyümeye devam edecek mi?

Dijital dünyanın büyüme kapasitesinden çok, kişisel hayatların çok fazla paylaşılmasının getireceği tehlikelerden çok endişeliyim. Özel hayat paylaşıldıkca izleyici tarafından duvarlar gittikçe kalkıyor ve bu çok ciddi sınır problemi yaratmaya gereksiz cesaret vermeye başlıyor. Ama elbette sosyal medya doğru kullanıldığında çağımızın en hacimli sistemi diyebilriz. Tiktok ile hiç ilgilenmediğim için birşey söylemek doğru olmaz ancak Özellikle instagram tarafında çokca iş yaptığım ve kapasiteyi işin mutfağından gördüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum. Yeni bir dünya, yeni bir kültür doğru ve biz ilk keşfedenlerdeniz.

 

Genç yaşta birden çok başarıya imza attın, atmaya da devam ediyorsun. Demoralize olduğunda seni ayağa ne kaldırıyor?

Ben henüz bir şeyler başardığımı düşünmüyorum, hiçbir zaman yaptıklarımı başarı olarak da görmedim. Her zaman daha iyisini yapabilme potansiyelini bildiğim herşeyde kendimi başarılı bir iş tamamlamış olarak görmüyorum. Yaptıklarımızın yanında hayal ettiğim çok çok fazla şey var. Hayalde kalmayacağını ve en yakın zamanda yapacağımızı düşünüyorum. 

Gelişen ve öğrenme yolunda olan bir marka olarak elbette çok hata yapıyoruz ve bu durumlarda en acımasız olduğum kişi kendimim. Bazı durumlarda çok hızlı karar vermem gerekiyor ve bu her zaman bir risk. Yanlış karar verdiğimde çok olmasa da biraz demorilize oluyorum, doğru.

Genelde beni bu histen silkeleyen ve çıkmamı sağlayan kişi Sude oluyor. Sonra bir süre kendimi sessiz moda alıyorum ve sadece düşünüyorum. Ağır çekim geçen bir kaç günden sonra toparlıyorum kendimi.

Kardeşin Sude ile her abla kardeşin özendiği samimi bir ilişkiniz var. Aranız her zaman bu kadar iyi miydi, yoksa çocuklukta annesinden gizli tartışıp eve hiçbir şey olmamış gibi dönenler miydiniz?

Sude ilen olan ilişkimi samimi olarak tanımlamazdım, daha çok tutkulu demek daha doğru olur. Aramızda 10 yaş olduğu için sudeyle neredeyse hep ben ilgileniyordum, bebeklerimin yerini o almıştı. Evde birbirine en yakın olan ikimizdik ve sonra tam ergenlik döneminde istanbula taşındım ve kısa bir süre sonra da newyorka taşındım. Bu onu çok yıktı, şimdi geçmişe bakınca daha iyi anlıyorum. İstanbula dönünce bir süre sonra yanıma taşındı ve ilişkimiz her zamankinden daha ateşli devam etti. İkimiz de çok dominant karakterleriz ama tarzlarımız çok farklı, onun için bizim sakin ve samimi bir ilişkimiz hiç olmadı, hep tutkudan beslendik iki sevgili gibi:) ama bu soruya cevap olarak aramızda çok gizli bir mahremiyet var ve bu çok sıkı bir bağla düğümlenmiş durumda diyebilirim. Onu en iyi anlayan ben, beni en iyi anlayan tek kişi Sude ve bu böyle olmaya devam edecek.

 

 

Kuruculuğunu ve kreatif direktörlüğünü üstlendiğin ‘10:AM Shop’ adında bir markanız var. Markanızın ilk temelleri ne zaman atıldı, Sude ile birlikte mi karar verdiniz, uzun süre hayalini kurduğunuz bir girişim miydi? 

Ben sanatçı/küratörlük disiplininden geliyorum. Haliyle parçaları birleştirmek en profesyonel olduğum alan. 

En son direktörlüğünü yaptığım sanat galarisinden ayrıldığımda artık kendim için birşeyler yapmanın zamanı gelmişti. İlk birkaç yıl Sudeye öncelik vermeye karar verdik, sonrasında da 10AM hayata gecti, yaklaşık 1,5 yıldır da devam ediyor. Birçok şeyi birlikte yaptığımız gibi elbette marka açmaya da birlikte karar verdik ve bu süreçte en büyük desteğim o oldu. 

Kendi kapasitemi deneyimlemek hep haylimdi savunurum hala yapacağım şeyler için çok heyecanlıyım.  

Gelecek vadede ’10:AM Shop’un mottosu nedir? Sizi siz yapan DNA’nızdan bahseder misin?

10AM DNA’sının en belirgin özelliği manevra kabiliyeti. 

Geçtiğimiz Ağustos ayı ''Great Reset'' kampanyasını başlattık. 10AM kendini güncellemeyi, gerektiğinde sıfırlamayı seven bir marka ve böyle devam etmesini çok istiyorum, tozlanmış raflar için daha çok enerjimiz var. Eylül ayından itibaren sınırlı sayıda her aya özel ürün çıkarmayı planlıyoruz.

Bu ay back to school döneminde satışa çıkacak “FLY ME” ceketi için ‘’Unexpected transformation for all of us.’’ Mottosuyla giriş yapıyoruz. Okula dönüş her ne kadar bizi normalleştiğimize ikna etmeye çalışsak da artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.

 

 Biraz da moda ile ilgili konuşalım. Fast Fashion’ın günümüz moda sektöründeki konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Markanın gelişimini etkileyen bir faktör mü sizce?

Ben modacı değilim, sadece malzeme ve renkleri bir araya getiriyorum ve bu bana aşırı keyif veriyor. Sanat evet ama moda hayır, hakim olduğum bir alan değil. Sadece şunu söyleyebilirim; dünya çok hızlı değişiyor, algılar çok hızlı değişiyor, son 2 yılda bile tüketici alışkanlıklarının ne kadar hızlı değiştiğini hep birlikte gördük. Bu hız ve değişime her sektörün olduğu gibi moda sektörünün de uyum sağlaması kaçınılmaz. Bir basketboll maçında olduğumuzu düşünelim, saniyeler önemli ve siz sahadasınız, bu hıza uyum sağlamayanlar sadece saha yanı maçı izleyebillir. Sahaya çok yakın olsalar da bu oyunu oynayamazlar. Özetle bu bir tercih ya oyundasınız ya da değilsiniz.

Gelelim bizi çokça heyecanlandıran son sorumuza… ’10:AM Shop’ ailesinin son üyesi olan kolej ceketi hakkında ALL okuyucularına özel bilgi verebilir misin? (Sürdürülebilir malzemeler kullanıldıysa söylenebilir vb., koleksiyona ait görsel olursa harika olur!)

Değişen dünyada artık koleksiyon-sezon algısının kalmadığını düşünüyorum ve daha önce de söylediğim gibi 10AM.shop sayfasında artık her ay yeni bir ürün olacak. Bu ay back to schoolun temsili ürünü kolej ceketimiz var. 

Yeni normalleşen hayatlarımızda okula dönme fikri ne kadar kulağa hoş gelse de bilinçaltımızdaki soruları sormaya ve biz 10:AM olarak bunun altını çizmeye devam ediyoruz. Okula dönüş, hayat dönüş, normalleşme gibi kavramların artık anlamsızlaştığı bir süreçten geçerken, savrulup giden düşünce dünyamıza renkli bir ürünle başlamak istedik. Renkler konusunda cesur olmaya devam edicez gibi görünüyor.

Radikal bir değişimin eşiğinde olduğumuzu hissettiğimiz bu günlerde; Gelecekte bizi ne bekliyor? sorusunun cevabını bilmeden “FLY ME” ceketi ile uçuşa hazır bekliyoruz!

 

Sonraki yazı

Stok