Bir Markanın Antomisi

Yaratıcılığıyla davetkar bir markanın, etkileyici yönüyle plarforma ve topluluğa dönüşümünden ilham alıyoruz. Sanatçı ve tasarımcı Seçil Alkış ile sonu olmayan bu serüvende girişimcilik kurallarını, kendi mesai saatlerinde baştan yaızyoruz.

Baran Alışkan

-KİM?

Seçil Alkış kimdir?

Seçil Alkış; kreatif beyinleri bir araya getirme ve birlikte anlamlı ürün ve proje üretme konusunda bir topluluk duygusu geliştirme vizyonuna sahip bir sanatçı/tasarımcıdır. Sanat kariyerine 2009 yılında, Akbank tarafından yılın genç sanatçısı seçilerek başlayan sanatçı/tasarımcı eserleri ile bir çok sergiye katılmış, sanat koleksiyonuna girmiş ve ödüller almıştır. Sanat hayatına, New York ve İstanbul'da sanat profesyoneli olarak devam etmiştir. 10 yılı aşkın sürede bir çok global sanatçı ile dünyanın dört bir yanında sergi açmış, fuarlara katılmış ve küratörlük yapmıştır. 2020 yılında deneyimlerini ve vizyonunu aktarmak ve farklı sanatçılarla bir araya gelmek istediği 10:AM adında bir tasarım markası kurmuştur. 10:AM, günümüz hikayelerini anlatmak için disiplinler arası sanatçılarla işbirliği yapmayı arzuladığı son projesidir. 10:AM kurucusu ve tasarımcısı olarak yaşamına ve çalışmalarına New York ve İstanbul’da devam ediyor. Sanatçı/tasarımcı tekstil alanında tasarımlarına devam ederken, global markalar ile tasarımcı olarak iş birliği yapmaktadır.

-NE?

‘10:AM’ nedir, neler yapar?

10:AM günümüz hakkında sorular sormak için sanat ve tasarımı harmanladığı ürünler sunan ve araç olarak tekstili tercih eden bir marka, platform, communitydır.

Markamızın başlangıcında; tekstil alanında sweatshirt ve tshirtlere odaklanmayı hedefledık.  Ancak farklı tasarım alanlarında da projeler gerçekleştirmeye, tasarım ofisi olarak devam ediyoruz.

Dünya görüşümüzü yansıtan, sürdürülebilirliğe odaklanan ve baştan sona her üretim detayına önem verdiğimiz ürünler yaratmaya inanıyoruz. Günlük sokak giyimini tanımlayan, sınırlı sayıda, sürdürülebilir tekstil ürünleri sunuyoruz.

10:AM adı ise tüm kariyerim boyunca işe başlama saatimden geliyor. Sanat ve kreatif alanda çalışanların bildiği gibi 10AM bir mesai saati değil, bizim yaşam biçimimizdi. Markayı planlamaya başladığım ilk günden itibaren, tasarımlarımı benim gibi düşünen, bu yaşam biçimini benimsemiş ya da içinde olmak isteyen kişilerin giymesini istedim. 10:AM adının bunu çok iyi yansıttığını düşünüyorum.

-NASIL?
Girişimcilik hikayeniz nasıl gelişti? 

Kreatif sektörde uzun yıllar aktif olarak çalıştığım için her zaman kendi tasarım çatımı yaratma ihtiyacım ve isteğim vardı. Ve bunu 2020 yılında tekstil alanına girerek başlatmış oldum. Tekstil bugüne kadar sadece alıcı olduğum, kendi markamızı oluşturduktan sonra çok keyif aldığım bir sektör oldu. Belki bir çok kişi için çok zor olabilecek atölye hayatı benim için ekstra heyecanlı bir alan. Farklı malzemeleri bir araya getirmek, onları iyi kalıp ve kalitede ürettirmek, atölye sohbetleri benim için hem çok büyük bir challenge dı, hem de çok keyifli bir süreçti. Hala atölye günleri benim için çok heyecanlı, hiç yoktan aklınızda olan bir şeyi var etmek ve üzerinde sizi yansıtan temsili bir tasarım olması ve onu sokakta yürüyenlerin üzerinde görmeniz, bu his anlatılamayacak kadar lezzetli benim için.

-Neden?
Neden girişimci olmaya karar verdiniz?
Tüm finans kitaplarında bize öğretilen, arz talep meselesinin biraz tersini uyguladığımızı söyleyebilirim. Muhtemelen sanat eğitimim ve disiplininden kaynaklı ben ihtiyaç gördüğüm bir alanda üretim yapmayı değil, kendi dünyamı yansıtacak, önce kendime iyi gelecek bir alan bulup ilerlemeyi tercih ettim. ‘’ If something is beautiful, everyone sees it.’’ ‘e inananlardanım. Elbette bir sürü denklemde bu yöntemin planlamaları değerlendirilmeli ancak eğer kreatif bir alanda iş yapmayı tercih ediyorsanız önce yaptığınız işin sizi hissettirmesi ve yansıtması gerektiğini düşünüyorum. Sanat ya da tasarımı bir ihtiyaca yönelik yapmak işin tamamen doğasına aykırı. Bu nedenle kendime ve benim gibi düşünen herkese bir alan yaratmayı tercih ettiğim için 10:AM markasını kurdum. Ve kısa sürede çok güzel ve büyük bir topluluk olduğumuzu söyleyebilirim.

-NEREDE?
Yarın ve gelecekte hem markanızı hem de kendinizi nerede görüyorsunuz?
Bugün de, yarın da, gelecekte de biz fikir üretmeye devam edeceğiz. Emin olduğum tek şey bu. Ürettiğimiz ürün ya da alan değişebilir ama üretmeye devam edeceğiz. Elbette herkesin hayalini kurduğu gibi sadece yerelde var olmak değil globalde de var olmak da istediğimiz için markanın merkezini 2021 Kasım ayında New York’a taşımıştık.  Yakında, New York’da yaratıcı enerjilerimizi farklı bir ürün yelpazesi yaratmaya yönlendirmeyi planlıyoruz. Mevcut malzememiz tekstil olmaya devam edecek, ancak farklı malzemeler ve hatta projeler denemeyi planlıyoruz.

-NE ZAMAN?
Ne zaman markanızı ve kendinizi ‘başarılı’ olarak kabul edeceksiniz? 
Muhtemelen hiçbir zaman tamam olduk demeyeceğimJ Bu bana göre sonu olmayan bir serüven çünkü, her zaman daha iyisi var, daha iyisini yapabilirsin diyeceğim kendime muhtemelen. Başarılı olduğumuzu ancak kafamdaki tasarımların, dünya görüşümü, hayalini kurduğum görsel dünyayı tam olarak aktarabildiğimi düşündüğümde kabul edebilirim sanırım.

-SEÇİL ALKIŞ-
Etkileyici bir film: Dogville
Baş ucu kitabım: Yaratma Cesareti - Rollo May
Favori şarkı/albüm: Daft Punk – Discovery – Veridis Quo
İdolüm/Rol modelim: Andy Warhol
İş planım/çalışma tarzım: Rutinlerime çok bağlı bir yapım var; minimum 7 saat uyur, her sabah 7 de kalkarım ve 10 da işe başlarım. Yaklaşık 13 yıldır bu düzenim hiç değişmedi. Tüm ekip iş planlarını excelde çok detaylı hazırlayıp, takip ederim. Fazla disiplinli ve detaycıyım, hiç pes etmem:). Hafta içi çok yoğun tempoda çalışıp hafta sonları mutlaka kendime mola veririm.
Stil ikonum: Genel olarak ikonlaşmamış, üstüne çok düşünülmemiş sokak stillerinden ilham alıyorum.
Güzellik rutinim: Yüzümü yıkamak ve diş fırçalamak tek rutinim.
İmza aksesuarım: Serçe parmağımdaki yüzüğüm ve dolma kalemlerim
Benim rengim: Siyah-mavi
İlham kaynağım: Çağdaş Sanat(resim&heykel) ve sinema

Unutulmaz bir rota: Thailand ve keşfedilmemiş adaları